Plastikler, petrol türevlerinden yapılan, biyolojik olarak kolayca parçalanmayan maddeler olduğu için çoğunluğu çöplüklerde, okyanuslarda ve farklı ortamlarda birikmektedir. Bu durum deniz ortamlarında bulunan bazı canlıların plastik parçalarını tüketmesine sebep olmaktadır. Bu konuda konuşan Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Bölümünden Prof. Dr. Nilgün Tekkeşin, mikroplastiklerin hayatın birçok alanında yer aldığını belirtti.
Prof. Dr. Tekkeşin, kişisel bakım, kozmetik ve temizlik ürünlerinde sıklıkla kullanılan mikroplastiklerin, çevre kirliliğine önemli ölçüde katkıda bulunduğunu ifade etti. Her yıl dünya çapında 320 milyon tondan fazla plastik üretildiğini ve bu ürünlerin büyük bir çoğunluğunun tek kullanımlık ambalajlar olduğunu bildirdi.
Okyanuslarda günümüzde yaklaşık 50 trilyon plastik parça bulunduğuna dikkat çekerek, nehirlerden her yıl okyanuslara 5 milyon ton plastik taşındığını aktardı. Ayrıca plastikler, karşılaştığı doğal koşullardan ötürü küçük parçalara bölünüyor ve bu parçalar mikroplastik veya nanoplastik olarak adlandırılıyor.
Prof. Dr. Tekkeşin, mikroplastiklerin çeşitli içeceklerde, musluk ve şişe sularında, hatta sofra tuzunda bile bulunduğunu söyledi. Aynı zamanda, mikroplastikler diş macunu ve diğer kozmetik ürünlerde de kullanılıyor. Dolayısıyla, kişisel bakımdan yenilen yemeklerimize değin birçok alanda bu plastik parçalara düzenli olarak maruz kalıyoruz.
Bu durumun insana olası zararları hakkında ise Prof. Dr. Tekkeşin, mikroplastiklerin çevreden istenmeyen ve zararlı kimyasalları emebildiğini, bunun da daha fazla kimyasal maruziyetle sonuçlanabileceğini ve zehirli etkilere yol açabileceğini vurguladı.